Sadece Yaşayın.
Yalnız olmanın en iyi tarafı kendini dinlemeni sağlar. İç dünyanı daha iyi anlarsın o zamanlarda... (Televizyon gibi bölücü bir elektronik alet olmayan ortamlarda tabi.) Şiirlerini yazarsın, romanlarını oluşturursun ve günlüğünü yazarsın. Özellikle ağır şeyler yaşadıysan eğer aklına daha iyi konular gelir. Yazacağını düşünmeyeceğin konular... Hayatı kendi dünyandaki gözlerinle bakıp gördüğün için her şeyi anlayabiliyormuş gibi hissedersin. Tek bir şeyi unutursun, bu gördüklerin daha hiç bir şey eğer bu yalnızlık olayı küçükken akranların tarafından dışlanmayla, zorbalıkları, ailen tarafından gösterilen kimlik baskısı seni en kötü duruma düşürür. Çünkü yaşın küçüktür. Yaşayıp öğrenmen gereken bir çok bilgi var bu dünyada. Hemen pes edemezsin. Yalnız olmaktan hiç korkma. Bunu her yaş grubunu söylüyorum. Yaşınız ister otuz, ister kırk olsun. Yaşamanız gereken o kadar çok zaman var ki yalnızlık sizin parçanız gibi olur. Yaşı büyük olanlar bunu psikolog yardımı alırlar ama yaşı küçük olanlar ve sadece çevresinden sevilmek istediğinde bu yalnızlık onlara daha ağır gelir. Düşüncelere dalarlar. Şuan yazacağım düşünce kalıpları empati yaparak oluşan düşünce kalıplarıdır. Düşünceler şunlardır;
- "Ben ne yanlış yaptım benimle oynamıyorlar."
- "Neden beni dinlemiyorlar"
- "Neden benle konuşmuyorlar ve sadece alay ediyorlar?"
- "Neden farklı olduğu mu hissediyorum?"
- "Neden farklı olduğum için zorbalık görüyorum?"
- "Neden ailem olduğum gibi kabul etmiyor? Neden?"
Şiir konusunda gayet güzel eline, yüreğine sağlık. Genel konu üzerinden de çok güzel şeyler anlatmışsın. Devamını benkliyorum.
YanıtlaSil