Kayıtlar

Haziran, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İmkansız Olan Dağ

Önümde dağ duruyor  Tırmanmam gerektiğini bana  Söylüyor sanki O dağ   İnsanlar imkansız diyorlar Ama ben dinlemiyorum o nları Sadece ilerliyorum  Durmadan  İlerliyorum Kimseyi umursamadan    Tırmanmaya başladım da Kendime olan inancım  Ben tereddüt etmeden  İlerlememi sağladı Kendime olan inancım  İlerlememi sağladı  Ben tereddüt etmeden 24 Haziran 2024

Yakınımda Sen, Uzaklarda Sen

İskele yakınında Şarkı söylüyorlar Deniz dalganın yakınında Sesin her yere yankılanıyor Uzaklarda fener ışıkları Yakınımda şarkın Uzaklarda yüzün Kulağımda  sesin Neredesin Neler yaparsın Nasıl yaşıyorsun Bilemem Ama Şunu biliyorum ki Ta uzağımdasın aynı zamanda yakınımda Uzaklarda fener ışıkları Yakınımda şarkın Uzaklarda yüzün Kulağımda sesin Gitar çalan bir sen Bana şarkı söyleyen sen İskele yakınında Şarkı söylediğini Ta yakınımda hissediyorum                                                                   23 Haziran 2023

Ta İstanbul'dan

Yürüyorum sokaklarda Uzaktan geliyor Haliç denizin sesi Şehrin ışıkları engelliyor Gökyüzünde ki yıldızların Sokaklarda yankılanıyor Topuklu ayakkabı sesleri İstanbul'da Altınoluk'un kokusu Duyuyorum uzaklardan O deniz dalgasının sesi Taşlara her bastığında “Çıtır çıtır” sesi duyuluyor Ta İstanbul'dan Bir nefes denizin kokusuna bedel Bir ses denizin dalgasına bedel Duyuyorum Altınoluk'u Ta İstanbul'dan                                                   23 Haziran 2023

Benim sevdamı yaktın

Güneşin kavurucu sıcaklığı İnsanların tenini yaktığı kadar Benim sevdamı yaktın Sevdam öyle kavruldu ki O cehennem ateşi sıcaklığında Senin yokluğunda Benliğim gelip geldi Güneşin kavurucu sıcaklığı İnsanların tenini yaktığı kadar Benim sevdamı yaktın                                                                                                                               28 Haziran 2023

Gecenin Başında Sen

27 Aralık'ın gecesinde sen geldin aklıma "Birden geldin aklıma" şarkısı gibi. O gece de milyonlarca sorular arasında Bir sen… Bunca zaman aklıma gelmezken Bu gece bira içip sarhoş olmuş gibi Duygular kalbimin yer altından yer yüzüne çıktı Bir gecede…                                                                                                               24 Eylül 2022

Kiraz Çiceğim

Resim
  Üşüyorum kirazım Ayaklarım çıplak toprağının üzerinde Ellerim denizinde Bakıyorum gökyüzüne bulutlar adını söylüyor Belki ben öyle düşünmek istiyorum Ama biliyorum ki bana sesleniyorlar Onları duymamı istiyorlarmış gibi yüksek sesle “Bizlere bak” Birden beliriyor önümde kiraz ağacı Bir şey demek istiyor sanki... “H...Her şeyi unut. Unut... İleriye bak.” Ağacı da dinlemedim Niye dinleyeyim ki Yüreğimin sesini dinlemediğim gibi Senden yavaş yavaş yavaş uzaklaştığım gibi Ağaçtan da uzaklaştım Aradan 3 yıl geçti Bir bakmışım ağacı dinlemişim kirazım Biraz farklı dinlemişim Sesini, yüzünü unuttum güzelim Ama hala aklımdasın Sanırım sana yazdığım bu son şiir olmayacak Yine de hoş çakal kirazım                                                                       28 Şubat 2019

Her

  Her uyandığımızda etrafımızı kuşatıyor huzursuzluk Her yattığımızda kuşatıyor keder İnsanlar yine de devam ediyor hayata Her ölümün yanı yaşamın başlangıcına açılıyor Her yaşam ölümün kapısına çalıyor Dünyadaki canlılar yaşamak için mücadele ederken Aynı zamanda ölümle mücadele ediyorlar Kader belli ama seçimler belli değil Yaptıklarını ekenler sonra fidanları biçecekler mi Ölümle dans edenler Yaşayabilecek mi bu hayatlarında Sonraki yaşam var mı onların hayatlarında İzleyenler belli, oynayanlar belli Oyundan çıkanlar belli Peki, yönetenler belli mi    21 Mart 2021

Ölümün Sesi

Dışardan bombalama sesleri vardı. Hiç susmayan o bombalama sesleri… 5 yaşındaki kız neler olduğunu bilmiyordu ama korkuyordu. Ailesi de dahil bütün herkes apartmanın bodrum katına inmişti. Çok az oksijen sağlayan o bodrum katı…Babasının kucağında oturuyordu küçük kız. Babasına sordu korkuyla “Baba dışarıda neler oluyor?”  Babası ona güven vermeye çalışarak daha da sarıldı. Babasının söyleyeceği hiç bir şey yoktu. Çünkü biliyordu bu durumun çok uzun süreceğini biliyordu. Savaş insana ölümü, nefreti, psikolojik bozulmayı getirir. Nerede olursa ol sonuç aynıdır. Onun için insanlar savaşı sevmez. Çünkü savaş ölümün sesidir. Babası bunları düşünürken kız bir kez daha aynı soruyu sordu, babası irkildi ve kızına döndü, boş boş baktı. Kız babasının kucağından atlayıp ağlayarak annesinin yanına koştu. Annesi kızını sakinleştirip işine devam etti. Kız ayıcığına sarılıp kenara kıvrıldı. Korkarak uyumaya çalıştı. Ama olmuyordu. Uyuyamıyordu işte. Nefret etti bulunduğu ortamdan, durumumdan. Neden

Seninle bir kış gecesi

Seninle diyardan diyara gezdik Unutulmaz maceralar yaşadım Yürüyoruz yürüyoruz Etraf yaprakları dökmüş ağaçlarla dolu Çok geçmeden bir mağara görünüyor Uzaktan Tepeden bir kuş uçuyor Tilkiyi haber veriyormuş gibi bağırıyor Kış gecesinde bir mağarada uyurken Bir tilki mağaraya girdiğinde Uyanıp gelen hayvana baktım Ve O an ne yapacağımı bilmesem de Korkmuyordum sanki senden bir parça Taşıyormuş gibi hissettim Sana baktığımda anladım Meğer o senmişsin Tepeden bir kuş uçuyor Bir kuş Yaklaşıyor önümdeki tilki Uzun süre gözlerime bakarak Sana döndüğümde aynı tilkinin rengindeki Gözlerin bana bakıyor Kalkıyorum ve sana binip yola koyuluyoruz Uzaklara gitmeyi amaçlayarak Buradan uzaklara Tilkinle birlikte Tepeden bir kuş bizi takip ederek Geliyor                                                                                 24 Ocak 2024 

Gösteri

  Tiyatro sergilenen yere gelmiştim. Gelmem uzun sürdü. Başıma gelmeyen olay kalmadı. Yolda bana bisiklet çarpan, cüzdanımı çalmaya çalışan, kendini bilmez kişi ve dahası... En sonunda tiyatronun dış kapısına gelebildim. İçeriye girdiğimde çok kişi vardı. Arkadaşlarıyla sohbet edenler, sağ tarafımda okul gezisi için çıkmış öğrenciler, ailesiyle gelenler, solumda benim gibi tek başına gelenler vardı. Tiyatro salonuna açılan kapı biraz süslüydü. Kapının kenarları ağaçtan yapılmış gibiydi. Kenardan biraz ilerisinde taşlarla Anka kuşunu yapmışlardı. Bir görevli geldi. Şık ve resmi giyimiyle bizi karşıladı. Saçı biraz önde ama yana yatırılmıştı. Gözleri engellemiyordu. Ona 1 ya da 3 dakika baktıktan sonra sanki ona baktığımı hissetmiş gibi gözleri bende odaklandı. Gözlerimiz kesiştiğinde içimde bilemedim his oluştu. Sonra gözlerimi ondan ayırdım. Herkes biletini veriyordu. Sıra bana gelmişti. Biletimi ona verdim. Parmağı yanlışlıkla elime dokundu. Bir an elim kaşınma tutmaya başladı. Onunda

Sessiz Tabiatın İçindeki Beyaz Gül’ün Çamurlar Yüzünden Kirlenmesi

  Hüma* 12 Ekim 2008, 13:00 Okuldan geldiğimde yüzümü ve ellerimi yıkadıktan sonra annemin komşuya gitmeden evvel hazırladığı öğlen yemeğimi yedim. Annem yokken gizliden bilgisayara geçtim. İlk defa yalnız kalmıştım evde. Bilgisayarı açtıktan sonra MSN Messenger’ı açtım. Arkadaşlarım çevrimiçi değildi. Tam kapatacağım anda bir mesaj geldi. Bilmediğim bir kişiydi. Engelleyip ve sildim. Bilgisayarda biraz takıldıktan sonra kapattım. Çantamdaki kitaplarımı çıkarıp bugün yapacağım dersin kitabını diğer kitaplardan ayırdım. 5 saat ders çalıştıktan sonra ders masasından kalkıp odamdan çıktım. Mutfaktan sesler geliyordu. Annem geldiğini düşündüğümden mutfağa geçtim. Annem akşam yemeklerini hazırlıyordu. Mercimek çorbası, salça olarak kullandığı kahvaltılıktan soğanlı makarna, ıspanak yemeği ve köfte yapmıştı. Çok güzel kokuyordu. “Nanam, neler yapmışsın bir bakayım.” Annem bana dönerek “ Kuzum güzel kokuyor değil mi?” Bende başımı sallayarak onayladım. Mutfaktan çıkıp salona giderken b

Hiçsizlikteki sonum

Uzaklara bakarak yürüyorum Zemini olmayan bir yolda  N ereye gittiğimi bilmeden  Korkuyorum o kadar korkuyorum ki Gitmeye   Oraya gitmek istemiyorum  A ma Kendimi oraya yürürken buluyorum  E trafıma baktım da ıstırap çekenleri G örünce bu yoldan daha çok korkuyorum  O ıstırap çekenleri tekrar bakıp  Kendime acıyorum  Onlara yapılanları görüyorum da Kendimi daha da acıyorum Kimsesizliğime, yaptıklarıma ve pişmanlıklarıma  En sonunda ise  Derinliğinde bulunan uzaktaki   kapı beni çağırıyor   K apıya vardığım da    Yok oluyorum    14 Haziran 2024  Düzenlenme Tarihi: 12 Temmuz 2024                 

Sadece Yaşayın.

       Yalnız olmanın en iyi tarafı kendini dinlemeni sağlar. İç dünyanı daha iyi anlarsın o zamanlarda... (Televizyon gibi bölücü bir elektronik alet olmayan ortamlarda tabi.) Şiirlerini yazarsın, romanlarını oluşturursun ve günlüğünü yazarsın. Özellikle ağır şeyler yaşadıysan eğer aklına daha iyi konular gelir. Yazacağını düşünmeyeceğin konular... Hayatı kendi dünyandaki gözlerinle bakıp gördüğün için her şeyi anlayabiliyormuş gibi hissedersin. Tek bir şeyi unutursun, bu gördüklerin daha hiç bir şey eğer bu yalnızlık olayı küçükken akranların tarafından dışlanmayla, zorbalıkları, ailen tarafından gösterilen kimlik baskısı seni en kötü duruma düşürür.  Çünkü yaşın küçüktür. Yaşayıp öğrenmen gereken bir çok bilgi var bu dünyada. Hemen pes edemezsin. Yalnız olmaktan hiç korkma. Bunu her yaş grubunu söylüyorum. Yaşınız ister otuz, ister kırk olsun. Yaşamanız gereken o kadar çok zaman var ki yalnızlık sizin parçanız gibi olur. Yaşı büyük olanlar bunu psikolog yardımı alırlar ama yaşı küçü